41 senenin akabinde altın

Finans analisti İslam Memiş, altın fiyatlarına dair beklentileri yorumladı. Memiş’in gram altın amacıyla sene sonu öngörüsü ilgi çekti. İslam Memiş, gram altında 1450 liralık öngörüsünün namacıyla gerçekleşmediğini de açıkladı. Gram altın güne 1050 liradan başladı ve öğle saatlerinde 1060’ı devirdi. Gün sonucunda ise gram altın 1070 lirayı buldu. Yaz aylarında 1200 lira olacak denen altın yatırımcısını hayal kırıklığı yaşattı. Peki günümüz yükseliş sürer mi, altın almalı mı satmalı mı, 2023 ‘te altın fiyatları ne olur? İşte 1 Aralık 2022 perşembe günü altından son dakika haberi… Para Pazarları Eksperi İslam Memiş, altın, FED, dolar ve gümüşe dair ilgi çeken değerlendirmelerde bulunuyor… 2022 seneninın emtia pazarı amacıyla zorlu geçtiğini dile getiren Memiş, “Merkez bankalarının faiz politikalarından kaynaklı baskılanma gördük. Kasım ayı itibarıyla kıymetli metallerde yükselişler başladı. Paritelerde de yükselişler başladı. Gram altın ve ons altında toparlanmalar devam ediyor. Günümüz koşullara ve fiyatlamalara baktığımızda Fed’in Aralık toplantısında 50 baz puanlık faiz artırma olsılığı yüzde 70 oranında fiyatlanmaya başlandı. Bugüne kadar ekonomik koşullara baktığımız vakit ve enflasyondaki düşüşe baktığımızda Fed biraz daha güvercin olabilir” dedi. Altın ve gram altın amacıyla tahminlerini kamuoyuna duyurdu. Peki, 2022 senesi sonucunda gram altın kaç TL olur? İslam Memiş, gram altın amacıyla Aralık ayı sonu tahminini ise şu şekilde açıkladı… Altının Aralık ayının sonucunda 1.200 TL olacağını bildiren İslam Memiş, 2023 senesi içersinde ise gram altının 1.400 TL olacağını öngördü. Ekonomi yazarı Necmettin Batırel, gündem olan bir tavsiyeyle uyarılarda bulundu. Batırel’in yazısı şu şekilde: Sabrın sonu servet! Türk ekonomisine büyük emniyet var. Vatandaş gerçeği gördü. Dövizini bankada tutup, büyük bir kazançtan mahrum kalmaktan vazgeçti. Doğrusunu yaptı. Bu köşede devamlı yazıyor, uyarıyor, anlatıyordum. Dolardan yatırım olmaz, paranızı bağlamayın, kullanın, ticaret yapın, hisse senedi alın tahvil alın, eurobond alın, şirketlere ortak olun, diye diye dilimde tüy bitti. Neyse sonucunda doğru yolu buldular. Şu anda bireysel yatırımcı da şirketler de yangından kaçar gibi dövizden kaçıyor. 25 Kasım haftasında tam 5.5 milyar dolar sattılar. Merkez Bankasının net döviz rezervleri 19.5 milyar dolarla senenin zirvesine ulaştı. Toplam brüt rezervler 122.6 milyar dolarda. 42 milyar 835 milyon dolarlık (tam 745 ton) altınımız var. Hisse senetleri destan yazıyor. BİST 100 endeksi 2013’te vardığı 5 sent civarına (9 bin puana) doğru emin adımlarla koşuyor. Sadece bir misal vereceğim size, kazancı görünce ufak dilinizi yutacaksınız. Türk Hava Yolları 3 Ocak’ta borsada 21 lira 84 kuruştan prosedür görüyordu. Bugün 125 liraya dayandı. 11 ayda aşağı yukarı 6 kat arttı. Yani senebaşında 1 milyon liralık THY hissesi alanın elindeki para bugün 6 milyon liraya yükseldi. THY hissesinin 170 liraya ulaşacağı belirtiliyor. Borsada sabırlı olan servet kazanıyor. Endeks istikrarlı bir şekilde yurtdışından pozitif ayrışarak yükselişini sürdürüyor. 5 bin puan aşıldı, Kar satışları yaşanıyor tabii ama talep o kadar kuvvetli ki, şunlar çok defa oturum içersinde eritiliyor. Günlük prosedür hacmi 100 ila 135 milyar lira aralığında rekor düzeyde gerçekleşiyor. Hisselerin artması şirketlerin değerini arttırıyor. Bu durumda bankalardan maliyetli kaynak bulmak yerine halka arz yolunu tercih ediyorlar. Sıfır faizli taze para ile mali yapıları güçleniyor. Borçlarını ödüyor, daha basit yatırım yapıyorlar. Üretimle eş güdümlü istihdam da artıyor. işsizlik azalıyor. Büyüyen şirketin itibarı artıyor, kendine ortak olmak isteyen yabancılardan daha büyük pay alıyor. Cirosundaki artışla kredibilitesi yükseliyor. Hisse senedini satın aldığınız vakit siz o şirkete ortak oluyorsunuz. En büyük kazancı söylüyorum. Eğer sahip olduğunuz hisse senedini 1 sene elinizde tutarsanız, şirketin temettü (kar) dağıtımından pay alıyorsunuz. Şirket sermayesi yükseltmek istediği vakit ya bedelli olarak hisse satar, ya da kendi kaynaklarını kullanarak bedelsiz hisse dağıtır. Bedelli sermaye artırımında şirketin kasasına ek para girer; bedelsiz sermaye artırımındaysa girmez. Bedelli sermaye artırımlarında, şirketin sahip olunan ortaklarının hisseleri oranında yeni ihraç edilecek paylarden alma hakları bulunmaktadır; buna “rüçhan hakkı” denir. Mevcut ortaklar isterlerse rüçhan haklarını kullanarak yeni paylarden satın alabilirler. Sermaye artırımına katılmak istemeyen ortaklar rüçhan haklarını borsada satabilirler. Temettüler yani şirketin kazançları iki şekilde dağıtılır ; ortaklara ya nakit olarak ya da bedelsiz paylar olarak. Her iki durumda de hisse sahipleri kazançlıdır. Tabii burada kalıcı yatırımcı olmak lazım. Pazar söylemiyle vur – kaç yöntemini benimseyenler çok defa yanılır, zarar eder. Kredili prosedür yapmayın, peşin çalışın. Ne kadar paranız varsa o kadar alım yapın. Hisse senedine yatırım gerçekleştirmek katiyen milli piyango ya da at yarışı gibi görülmemelidir. Şirketi araştırın, geleceğe yönelik planlarına bakın, iş hacmini öğrenin, siparişlerini izleyin, sonra alın ve mutlaka satmayın. New York borsasında pozisyon açan yatırımcıların 1 sene sonra sahip oldukları temettü ile 4 aylık tüm masraflarını karşıladıklarını biliyor muydunuz. Biz de aynı imkana sahibiz, Yeter ki, sabırlı olalım, rüzgara kapılmayalım. Esasında ne gerçekleştirmek lazım biliyor musunuz, hisse senedini aldıktan sonra mutlaka BİST’te bakmayın, defteri kapatın, 1 sene sonra açın. Şapkadan tavşan yerine fil çıktığını görürseniz hiç şaşırmayın.