Karar metninde; “Üçüncü çeyreğe ilişkin öncü göstergeler azalan dış talebin etkisiyle tutumsal faaliyette ivme kaybının devam ettiğine işaret etmektedir. Küresel büyümeye yönelik belirsizliklerin ve jeopolitik risklerin arttığı bir dönemde sanayi üretiminde yakalanan ivmenin ve istihdamdaki artış trendinin sürdürülmesi açısından finansal şartların destekleyici olması önem arz etmektedir” denildi ve bu çerçevede Kurul, politika faizinin 100 baz puan düşürülmesine karar verdi… Geçen yıl faiz indirince dolar tutulmuyordu. Hatta faiz konusu olmadığında da dolar çıkıyordu. Kur korumalı mevduat çıkınca dolar bir ara 12 TL’ye indi. Sonra tekrar 18 lira oldu. Ama geçen seneki şartlar olsaydı dolar belki uçardı. Şimdi öyle olmuyor. Ülkeye 24 milyar dolar para girdi. Çok büyük sayı bu. Dört gün önce gömü uygun bir faizle 26 milyar TL borçlandı. Bunlar iyi haberler. Türkiye, Batı’nın aksine faizleri indiriyor. ABD Merkez Bankası faizleri 75 baz puan artırdı. Avrupa Merkez Bankası da aynı hamleleri yapıyor. Nobelli iktisatçı Joseph Stiglitz faizi artırmanın bir işe yaramadığını söyledi. Doğal ABD ve AB’nin yapmış olduklarının işe yarayıp yaramadığını görmek için biraz süre lazım. Fakat bize bakarsak durum şu: Döviz geçen seneki şeklinde olmuyor. şu demek oluyor ki çok artmıyor. Geçen yıl faiz düşecek haberi bile dövizin uçmasına yetiyordu. Bakalım ne olacak? İçerideki bazı yorumcular esasen Merkez Bankası her faizi düşürdüğünde irkiliyorlar. Yabancılar da olumsuzluk satmaya devam ediyorlar. Onlardan biri Reuters’e mevzuştu. SEB Stratejisti Per Hammarlund şu ifadeleri kullandı: “Ekonomik büyümeyi desteklemek için faizi indirme kararını aldılar. Demek ki bu aşamada enflasyonun yükselmesinden çok büyümeyi önemsiyorlar. Fakat rezervleri tamamen tüketmeden Türk lirasını desteklemenin bir yolunu bulmaları gerekecek. Önümüzdeki aylarda bu yönde bir izahat yada müdahale bekliyorum. Enflasyon tekrar yükselebilir, bu da Türk lirasının değerini yeniden düşürebilir.” (BBC Türkçe) Kimin haklı bulunduğunu süre gösterecek…”