Bu yüzden hiç ziyaretçisi de yoktu. Koğuştaki başka mahkumları eğlendirmek için fıkraları canlandırıyor, kendince tiyatrolar oynuyordu. 25 yaşına geldiği vakit suçsuz bulunduğu anlaşıldı ve siyasi kanaatleri nedeniyle girdiği cezaevinden “Bir gün buraya yine geleceğim” diyerek çıktı. 1 sene dolmadan “Gönüllü Tiyatrocu” olarak geri döndü ve cezaevlerinde tiyatrolar oynamaya başladı. İçeride gördüğü işkenceler yüzünden bundan sonra hiçbir vakit çocuk sahibi olamayacaktı. O da tiyatro yardımıyla tanıştığı mahkumların, dışarıda anasız babasız kalan çocuklarını sahiplenmeyi düşündü. Çünkü bu çocukların sokağa ve suça yönelmeye meyilli olduklarını fark etmişti. Önce o çocukları okutmakla başladı işe, sonra ihtiyaçlarını karşıladı ve evlerine erzak aldı. Çocukların adedi giderek artınca tiyatrodan kazandığı para bunları karşılamadı ve o da pazarlarda limon, naylon torba ve çay sattı. Evet, okuduğunuz bu hikayede bahsetmiş bulunduğumuz şahıs hepimizin oynadığı dizi ve filmlerden bildiği oyuncu Turgay Tanülkü’ydü. Toplamda 26 çocuğu evlat edinen Tanülkü’nün şimdilerde 11 çocuğu okullarından mezun olup yuvalarını bile kurdu. 8 adet de torunu olan ünlü oyuncu Uluslarası İyilik Ödülü ile de ödüllendirildi. Sokaklarda kaybolmak üzere olan çocukları okutup, karanlık dünyalarından çekip çıkardığı ve en muhimi de bunu senelardır hiç reklam malzemesi olarak kullanmadığı için Turgay Tanülkü’yü alkışlıyoruz.